Ölü dil, daha önce konuşulmuş olup artık konuşulmayan ve konuşanı da kalmayan dildir; Trak, Sümer, Elam, Hatti, Hitit ve kısmen Ubıhça, yani Vıbıh (Убых) dilleri gibi.
Dilin Ölmesi Süreci
Bir dili, anadili olarak konuşan kitle ikinci bir dil öğrenir, ikinci dili anadilinden daha geçerli ya da önemli bir dil olarak görmeye başlarsa, zaman içinde birinci dil (anadili) gücünü ve işlevini yitirmeye ve konuşulmamaya başlanır, sonunda da konuşulmaz olur. Bu olgu bir süreç içinde dozu artarak gelişir ve toplumsal anlamda süreç hemen hemen aynı sıralarda, dilin artık konuşulur olmaktan çıkması biçiminde tamamlanır. Bazı bireysel direnmeler görülse bile, güçlü bir müdahale olmadığı sürece, bu tür bireysel çıkışlar süreci kesintiye uğratamaz. Anadilini konuşmayı bırakmış ve asimile olmaya başlamış olan ana kitlenin dışında ve ana kitleden ayrı yerlerde izole olmuş halde yaşayan, yani ana kitlenin terk ettiği dili, bu olgudan habersiz olarak izole yerlerde konuşmayı sürdüren gruplar varsa, bunlar ana kitle ile yakın ilişki içinde olmadıklarından anadilini konuşmayı bir süre daha sürdürebilirler.
Dilin Yaşaması ya da Korunması Sorunu
Anadilinin yaşaması, yani ölü dil haline gelmemesi için, günümüz koşullarında bir devlet desteği bulunması ya da en azından anadiline yönelik ve devlet makamlarından gelme baskıların olmaması, özellikle anadilinin kamu yaşamına da taşınabilmesi gerekir.
Asimilasyon (ölüm) süreci içine giren bir dil, önlem alınmadığı takdirde yok olur. Anadilini yitiren ana (büyük) kitle, kendinden ayrı ya da ana kitleden kopuk olarak başka yerlerde ve izole biçimde henüz anadilini konuşmakta olan küçük kalıntı gruplarını da, temas kurması halinde olumsuz anlamda etkileyip, o küçük yerlerde de anadilinin bırakması sürecini hızlandırabilir. Sonunda birinci dili (anadilini) bilen, ama konuşmayan ve çocuklarına da öğretmek istemeyen ya da öğretemeyen bireylerin ölümüyle de, anadili ölü bir dil haline gelir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
ders,plan,proje,performans,ödev