Gün geçtikçe arabaların standart donanımı haline gelen ve sürüş güvenliğine önemli bir katkısı olan ABS fren sistemlerine daha yakından bakalım istedik.
KLASİK FRENLERDEN ABS FRENLERE...
İlk önce her arabada bulunan fren sistemine biraz bakalım.
Frenler belli bir süratte giden arabamızı durdurmaya yararlar. Başlıca iki tip fren vardır; diskli frenler ve kampanalı frenler.
Arabaların ilk icadından bu yana her arabada bulunurlar. Tabi ki kullanılan malzeme ve sistemler değişmiştir ama prensip aynıdır. Sonuç da aynıdır: Frene basılınca araç durur. Daha doğrusu durmasını isteriz. Hem de güvenli bir şekilde, kaza yapmadan.
Bir düşünün ani bir fren yaptığınızda ne olduğunu. Tekerler kilitlenir ve arabanız kayıp savrulmaya başlayabilir. Bu sırada istediğiniz kadar çevirin direksiyonu bir faydası yoktur. Gitmek istediğiniz yöne gidemezsiniz. Arabanız kendi kendine kaymaktadır.
Böyle bir durumla karşılaşmak istemezsiniz değil mi? Arabanızın hakimiyetini kaybetmeden güvenli bir şekilde frenlemek en iyisi olurdu.
İşte bu isteklere cevap veren bir fren sistemi olan ABS, günümüz teknolojisini kullanarak bizlere güvenli ve konforlu bir sürüş sağlıyor.
PEKİ NEDİR BU ABS?
ABS İngilizce’deki ‘Antilock Braking System’ kelimelerinin baş harflerini temsil eder. Türkçe karşılığı ise ‘kilitlenmeyi önleyen fren sistemidir’. Aynı zamanda Almanca’daki ‘Anti Blockier System’ kelimelerinin kısaltması da ABS’dir.
ABS sistemi temel olarak üç parçadan oluşur. Bunlar:
1.) Teker hız algılayıcıları:
Tekerlerin üzerinde bulunan ve tekerlerin dönüş hızını algılayan parçalardır. 2.) ABS hidroliği:
Fren pompasından gelen hidrolik borular bu parçaya bağlıdır. Fren pedalına sürücünün ne kadar kuvvetle bastığını da ölçmeye yararlar. Aynı zamanda bu parçanın içindeki valfler her bir tekere giden fren basıncı miktarını ayrı ayrı kontrol edebilir. 3.) Elektronik kontrol ünitesi (ECU):
ABS hidroliğinin bir parçasıdır. Teker hızlarını, fren basınçlarını analiz ederek ABS’yi devreye sokar ve çıkarır.
ABS İngilizce’deki ‘Antilock Braking System’ kelimelerinin baş harflerini temsil eder. Türkçe karşılığı ise ‘kilitlenmeyi önleyen fren sistemidir’. Aynı zamanda Almanca’daki ‘Anti Blockier System’ kelimelerinin kısaltması da ABS’dir.
ABS sistemi temel olarak üç parçadan oluşur. Bunlar:
1.) Teker hız algılayıcıları:
Tekerlerin üzerinde bulunan ve tekerlerin dönüş hızını algılayan parçalardır. 2.) ABS hidroliği:
Fren pompasından gelen hidrolik borular bu parçaya bağlıdır. Fren pedalına sürücünün ne kadar kuvvetle bastığını da ölçmeye yararlar. Aynı zamanda bu parçanın içindeki valfler her bir tekere giden fren basıncı miktarını ayrı ayrı kontrol edebilir. 3.) Elektronik kontrol ünitesi (ECU):
ABS hidroliğinin bir parçasıdır. Teker hızlarını, fren basınçlarını analiz ederek ABS’yi devreye sokar ve çıkarır.
NASIL ÇALIŞIRLAR?
Öncelikle bilmemiz gerekir ki ABS’nin devreye girmesi için tekerlerin herhangi birinde frenleme esnasında durma eğilimi (veya kilitlenme) olmalıdır.
Örneğin ani bir fren yaptınız. Fakat arabanızın sol ön tekeri yol üstündeki buzlu veya ıslak kısma denk geldi. Bu durumda sol ön teker diğer tekerlere göre daha çabuk kilitlenecek ve kaymaya başlayacaktır değil mi? Sol ön tekerde bulunan hız algılayıcısı tekerin hızının düştüğünü ve durma eğilimi göstermeye başladığını ECU’ya (elektronik kontrol ünitesi) bildirir. Bu sırada fren pedalına uygulanan basınç miktarı da ECU tarafından bilinmektedir. ECU hemen sol ön tekerin kilitlenmesini engellemek ister ve fren basıncını o teker üstünde azaltmak için ABS hidroliğini devreye sokar ve anında devreden çıkarır. Sol ön teker yine kilitlenme eğilimi gösterince ABS hidroliği yeniden devreye girer ve devreden çıkar. Bu işlem saniyede yaklaşık 16 defa tekrarlanır ve siz fren pedalında bir titreşim hissedersiniz. Bu titreşim arabanızı güvenli bir duruma getirinceye kadar devam eder.
Yukarda örneğini verdiğimiz durumlar gibi tekerlerin kilitlenmesini gerektiren her fren uygulamasında ABS devreye girmektedir.
ABS’nin size en büyük avantajı ise bu ani frenlemeler esnasında aracınızı istediğiniz gibi sağa sola yönlendirebilmenizdir.
Öncelikle bilmemiz gerekir ki ABS’nin devreye girmesi için tekerlerin herhangi birinde frenleme esnasında durma eğilimi (veya kilitlenme) olmalıdır.
Örneğin ani bir fren yaptınız. Fakat arabanızın sol ön tekeri yol üstündeki buzlu veya ıslak kısma denk geldi. Bu durumda sol ön teker diğer tekerlere göre daha çabuk kilitlenecek ve kaymaya başlayacaktır değil mi? Sol ön tekerde bulunan hız algılayıcısı tekerin hızının düştüğünü ve durma eğilimi göstermeye başladığını ECU’ya (elektronik kontrol ünitesi) bildirir. Bu sırada fren pedalına uygulanan basınç miktarı da ECU tarafından bilinmektedir. ECU hemen sol ön tekerin kilitlenmesini engellemek ister ve fren basıncını o teker üstünde azaltmak için ABS hidroliğini devreye sokar ve anında devreden çıkarır. Sol ön teker yine kilitlenme eğilimi gösterince ABS hidroliği yeniden devreye girer ve devreden çıkar. Bu işlem saniyede yaklaşık 16 defa tekrarlanır ve siz fren pedalında bir titreşim hissedersiniz. Bu titreşim arabanızı güvenli bir duruma getirinceye kadar devam eder.
Yukarda örneğini verdiğimiz durumlar gibi tekerlerin kilitlenmesini gerektiren her fren uygulamasında ABS devreye girmektedir.
ABS’nin size en büyük avantajı ise bu ani frenlemeler esnasında aracınızı istediğiniz gibi sağa sola yönlendirebilmenizdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
ders,plan,proje,performans,ödev