Faydalı Bağlantılar

İzleyiciler

Ünlü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ünlü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mart 2012 Perşembe

Fabl (Öyküleme) Nedir, Özellikleri Nelerdir? Dünyanın Ünlü Fabl Yazarları

Ders verme amacıyla kaleme alınmış, düşündüren, güldüren ve sonunda da ders veren yazım şekillerinin genel adıdır Fabllar.
Öykünce ya da fabl, sonunda ders verme amacı ile yazılmış, güldüren ve düşündüren genellikle manzum

13 Mart 2011 Pazar

Küçük Ünlü Uyumu

Küçük ünlü uyumu kuralı iki yönlüdür:
1. Bir kelimenin ilk hecesinde düz ünlü (a, e, ı, i) varsa son*raki hecelerde de düz ünlü bulunur: anlaşmak, yanaşmak, kayıkçı, ısırmak, ılıklaşmak, seslenmek, yelek, bilek, çilek.
2. Bir kelimenin ilk hecesinde yuvarlak ünlü (o, ö, u, ü) varsa bunu izleyen ilk hecede dar yuvarlak (u, ü) veya geniş düz (a, e) ünlü bulunur: boyunduruk, çocuk, odun, yorgunluk, yoklamak, vurmak, yumurta, özlemek, güreşmek, sürmek.
Küçük ünlü uyumuna aykırı bazı Türkçe kelimeler de vardır: avuç, avurt, çamur, kabuk, kavuk, kavun, kavur-, kavuş-, savur-, yağmur.
Küçük ünlü uyumu, alıntı kelimelerde aranmaz: aktör, alkol, bandrol, daktilo, doktor, horoz, kabul, kitap, konsolos, muzır, mühim, mümin, müzik, profesör, radyo, vakur.
Küçük ünlü uyumuna aykırı kelimelere getirilen ekler, kelimenin son ünlüsüne uyar: kavun-u, konsolos-luğ-u, mümin-lik, müzik-çi, yağmur-luk.
-ki aitlik eki yalnızca birkaç örnekte küçük ünlü uyumuna uyar: bugünkü, dünkü, öbürkü.
Bu ünlü düzenleri ve ilk heceyi izleyen ünlüler aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir:

a › a, ı (bakar, alır)
o › u, a (omuz, oya)
e › e, i (geçer, gelir)
ö › ü, e (ölçü, ördek)
ı › ı, a (kılıç, kısa)
u › u, a (uzun, uzak)
i › i, e (ilik, ince)
ü › ü, e (ütü, ürkek)
Ünlü Daralması (a - ı, e – i)

Ünlü Düşmesi

İkinci hecesinde dar ünlü bulunan iki heceli kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında ikinci hecelerindeki dar ünlüler genellikle düşer: ağız / ağzı, alın / alnı, bağır / bağra, bağrım, beniz / benzi, beyin / beynimiz, boyun / boynu, böğür / böğrüm, burun / burnu, geniz / genzi, göğüs / göğsün, gönül / gönlünüz, karın / karnı, oğul / oğlu; çevir- / çevril-, devir- / devril-.
Ünsüzlerin Nitelikleri
Ses yolunda bir engele çarparak çıkan seslere ünsüz denir.
Dilimizde yirmi bir ünsüz vardır. Bunlar: b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z.
Ünsüzler ses tellerinin titreşime uğrayıp uğramamasına göre iki gruba ayrılır:
1. Ses tellerinin titreşmesiyle oluşan ünsüzlere tonlu (yumuşak) ün*süzler adı verilir: b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z.
2. Ses telleri titreşmeden oluşan ünsüzlere tonsuz (sert) ünsüzler denir: ç, f, h, k, p, s, ş, t.
Kökeni Türkçe olan kelimelerin so*nunda b, c, d, g ünsüzleri bulunmaz. Ancak, anlam farkını belirtmek üzere ad, od, sac gibi birkaç kelimenin yazılışında buna uyulmaz: ad (isim), at (binek hayvanı); od (ateş), ot (bitki); sac (yassı demir), saç (kıl).
Dilimizdeki hac, şad, yâd gibi birkaç örnek dışında, alıntı ke*limelerde tonsuzlaşma kuralına uyulmuştur: sebep (< sebeb), kitap