Faydalı Bağlantılar

İzleyiciler

6 Nisan 2011 Çarşamba

Kancalı dokuma makinaları

KANCALI DOKUMA MAKİNALARI
Kancalı sistemler çalışma durumuna ve özelliklerine göre çeşitli guruplara ayrılır.
Kancalı dokuma makinalarının sınıflandırılması
Kanca sayısına göre: Tek Kancalı, Çift Kancalı
Atkı transfer sistemine göre: Gabler,Dewas
Kanca tipine göre: Sert, Esnek, Teleskobik
Faz sayısına göre: Tek fazlı, İki fazlı
ESNEK KANCALI DOKUMA MAKİNALARI:
Bu tezgahlarda kanca başları esnek bant vasıtasıyla sevk edilir. Bu bantlar çelik şeritlerden veya sentetik maddelerden yapılır. Kancaları taşıyan bantlar kıvrılarak sarılma hareketi yaparlar. Bu nedenle esnek kancalar fazla yer kaplamaz. Ancak esnek kancaların ağızlık içinde kılavuzlanması gerekir. Kılavuzlama nedeniyle zamanla aşınmalar söz- konusu olmaktadır.

Su Jetli dokuma makinaları

SU JETLİ DOKUMA MAKİNALARI
Atkı atma yönteminin haricinde su jetli dokuma makinaları görünüş bakımından klasik tezgahların yapısından pek farklı değildir. Bunlarda atkı, çapraz bobinden sağılıp, gerilim düzenleyicisinden geçtikten sonra, gerekli atkı uzunluğu ayarlanıp atkı atma memesine verilmektedir. Su jetli tezgahlarda, kapanan valfli meme veya açık meme kullanılabilmektedir. Hiçbir hareketli parçası bulunmayan açık meme, basit olmasına karşılık su tüketiminin fazlalığı ve atkı aralarında su sızıntısı nedeniyle mahzurlu sayılabilir.

Tekstil / Dokuma - Genel Dokuma Teknolojisi

GENEL DOKUMA TEKNOLOJİSİ
Tekstil kelimesi Latince " Textus/Doku" kökenli bir kelimeden türetilmiş olup "Dokulandırılmış alan, örgülendirilmiş yüzey" anlamına gelirki bu bize Osmanlıca'dan geçmiş olan "Nesç" kökenli "Mensucat" kelimesi karşılığıdır ve tekstil ile aynı anlamdadır.
İnsanların giyecek gereksinmeleri ve ev eşyalarının büyük bir kısmını Tekstil ürünleri ile karşılanır. UNESCO (Birleşmiş Milletler Bilim ve kültür Teşkilatı), yayınladığı bir inceleme raporudur. İnsanlığın beş temel gereksinimi olduğunu ve bunların önem sırasına göre "Gıda,Giyim,Sağlık hizmetleri,Konut ve Güvenlik" olduklarını açıklamıştır.
Yukarıdaki sıralamada belirtildiği gibi insanlığın gıdadan sonra ikinci temel gereksinimi, tekstilin çok yönlü bir dalı olan giyimdir.Ayrıca dünyadaki çalışan nüfusun 1/8 i, dolaylı olarak veya doğrudan tekstilin içindedir ve yurt ekonomilerine çok ileri düzeyde katkıları vardır.

2 Nisan 2011 Cumartesi

Graflar Kuramı Nelerdir - Graflar Kuramı Hakkında

Graflar Kuramı Nelerdir - Graflar Kuramı Hakkında




XVIII. yy’da Euler’in çalışmaları sonucunda ortaya çıkan graflar kuramı, XX. yy’ın başında König ve Kuratowski’nin, Cayley’in ve daha yakınlarda Berge, Erdös ve Harray’nin çalışmalarıyla bir matematik dalı haline geldi. Bilgisayar alanında ve özellikle algoritmalar üzerinde yapılan araştırmalar, graflar kuramına yeni bir soluk getirdi. Graflar kuramı, çok çeşitli uygulamalar için oluşturulan problemleri, noktalar ve noktalar arası bağlantılar yardımıyla çizilen konfigürasyonlara indirgeyerek çözme olanağı verir.Kaynakwh webhatti.com:

GRAFLAR KURAMI
Graflar kuramının, << Königsberg (bugün Rusya’da Kaliningrad) Köprüleri>> denilen probleme kadar dayandığı kabul edilir. 1736’da Euler’in çözdüğü bulmacaya benzer bir problem olan << Königsberg Köprüleri >> problemi, şöyle ifade edilebilir: kentin herhangi bir yerinden yola çıkıp, kentteki yedi köprüden yalnızca bir kez geçerek başlangıç noktasına geri dönmek mümkün müdür?Kaynakwh webhatti.com:
Graflar kuramı, her şeyden önce çözümü aranan bir problemi ya da işi en etkin şekilde temsil edebilmeye ve düzenlemeye yarar. Bu problem graf biçimine çevrildikten sonra, tüm amaçları yerine getirecek en hızlı veya en az masraflı yolu bulmak için sistematik yöntemler aranır.
Graflardan çok değişik uygulama alanlarında yararlanılır: ulaşım ağlarının optimizasyonunda (yol ya da bilgi ulaşımı), elektrik şebekeleri kavramında, haberleşme ağlarında, istatistiksel mekanikte, kimyasal formüllerde, bilgisayar kuramında, toplumsal bilimlerde, coğrafyada, mimarlıkta…










GRAF NEDİR?

Graf sözcüğünü ilk kez 1822’de İngiliz matematikçi J.J. Sylvester

Big Bang - Big Bang'in Doğuşu

BIG BANG'İN DOĞUŞU

Evrenin yaratılışı, bundan bir asır önce, astronomların önemli bir bölümü tarafından gözardı edilen bir kavramdı. Bunun nedeni ise, 19. yüzyıldaki bilim anlayışının, evrenin sonsuzdan beri var olduğu varsayımını benimsemesiydi. Evreni inceleyen bilim adamlarının çoğu, zaten sonsuzdan beri var olan bir maddeler bütünüyle karşı karşıya olduklarını sanıyor ve evren için bir "yaratılış", yani başlangıç olduğunu akıllarından bile geçirmiyorlardı.
Bu "sonsuzdan beri var olan evren" fikri, Batı düşüncesine materyalist felsefe ile birlikte girmişti. Eski Yunan'da gelişen bu felsefe, maddeden başka bir varlık olmadığını savunuyor ve evrenin sonsuzdan gelip sonsuza gittiğini öne sürüyordu. Aslında materyalizm, Ortaçağ'da Kilise'nin hakim olduğu dönemde rafa kaldırılmıştı. Ama Rönesans'tan sonra Batılı bilim ve fikir adamlarının yeniden Eski Yunan kaynaklarına merak sarmaları ile birlikte, materyalizm de yeniden kabul görmeye başladı.


Düzgün Olmayan Dairesel Hareket

DÜZGÜN OLMAYAN DAİRESEL HAREKET


Dairesel bir yörüngede, hızının şiddeti değişerek hareket eden parçacığın merkezcil ivmesinin yanında, dv / dt büyüklüğünde bir teğetsel ivmesi de vardır. Bu nedenle parçacığa etki eden kuvvetin hem merkezcil hem teğetsel bileşeni olmalıdır. Yani, toplam ivme a = ar + at olduğundan, parçacığa etki eden toplam kuvvet F = Fr + Ft ile verilir ve Bu kuvvetin Fr vektör bileşeni, dairenin merkezine yönelmiştir ve merkezcil ivmeyi oluşturur. Kuvvetin Ft vektör bileşeni yörüngeye teğettir ve teğetsel ivmenin meydana gelişinden sorumludur. Parçacığın hızının zamanla değişmesine sebep olur. Aşağıdaki örnek bu tip hareketi açıkça anlatmaktadır,

Düzgün Dairesel Hareketin Newton Kanununa Uygulanması Ödevi

NEWTON’UN İKİNCİ KANUNUNUN DÜZGÜN DAiRESEL HAREKETE UYGULANMASI


Periyot: Düzgün dairesel hareket yapan cismin , bir tam devir yapması için geçen zamana periyot denir , T ile gösterilir.
Frekans: Düzgün dairesel hareket yapan cismin bir saniyedeki dönme sayısına frekans denir, f ile gösterilir. Periyotla frekans arasında T.f = 1 bağıntısı vardır. Buradan f = 1/T olur.
Konum vektörü ( r ) : Çemberin merkezini cisme birleştiren yarıçap vektörüdür. Yönü daima merkezden cisme doğrudur.Dairesel hareket yapan bir cisim yol alır. Yarıçap vektörü açı tarar. O nedenledir ki , dairesel harekette , çizgisel hız ve açısal hız olmak üzere iki çeşit hız tanımlanır.